Çay, sudan sonra dünya çapında en çok tüketilen içecektir. Düzenli olarak siyah çay tüketiyorsanız, bahsedeceğimiz faydalarından yararlanma olasılığınız, çok yüksektir. Hücreleri serbest radikal hasarından koruyan ve polifenol olarak adlandırılan antioksidanlar ile yüklü siyah çay, kesinlikle anti-aging etkili gıdaların başında gelir. Ayrıca, zihinsel uyanıklık sağlar ve yumurtalık kanseri, Parkinson hastalığı, diyabet ve kalp hastalığı gelişme olasılığının azalmasıyla ilişkilendirilmiştir. Genellikle Doğu’da demli ve sıcak olarak tüketilirken, Batı’da buzlu olarak ya da süt ile sıcak şekilde tüketilir. Bergamot esansiyel yağı içeren çaya “Early Grey” denir. Çay çeşitlerinin en popüleridir ve neredeyse tüm dünyada günlük olarak tüketilmektedir. Bu yüzden kesinlikle birçok hayranı olduğunu biliyoruz, peki ne kadar sağlıklı?
Kalp Sağlığını Artırır
Kalp sağlığı üzerindeki olumlu etkisini ortaya koyan çok sayıda çalışma vardır. 2017 yılında yayınlanan bir çalışmada, çay tüketiminin iskemik kalp hastalığı riski üzerindeki etkileri incelenmiştir. Çalışma, Çin’de çeşitli bölgelerde yaşayan 30-79 yaş arası 350.000’den fazla erkek ve kadını araştırdı. Araştırmacılar ilk izlemeden yaklaşık yedi yıl sonra aynı kişilere tekrar baktılar ve çay tüketiminin iskemik kalp hastalığı riskinin azalmasıyla ilişkili olduğunu buldular.
Başka bir çalışma, düzenli siyah çay tüketenleri, 12 haftalık bir süre boyunca, sadece sıcak su tüketenlerle kıyasladı. Tüketilen çay, yüksek miktarlarda flavan-3-ols, flavonoller, theaflavinler ve gallic asit türevleri içeriyordu. Araştırmacılar, günlük dokuz gram çay tüketiminin, trigliserit seviyeleri ve açlık serum glikozu da dahil olmak üzere kardiyovasküler risk faktörlerinin önemli ölçüde azalmasına neden olduğunu bulmuşlardır. Ayrıca sağlıklı kolesterol düzeylerinde de bir artış olmuştur. Genel olarak araştırmacılar, majör kardiyovasküler risk faktörlerinde azalmaya yol açtığı ve aynı zamanda insanlarda antioksidan seviyelerini artırdığı sonucuna varmışlardır.
Kanserle Savaşmaya Yardımcı Olabilir
Düzenli tüketimi bazı kanser türlerinin azalmasıyla bağlantılı olduğundan, kanserle savaşan besinler listesinde yer almaktadır. Yeni başlayanlar için, Amerikan Epidemiyoloji Dergisi’nde yayınlanan bir 2013 araştırması, Hollanda’da 58,000’den fazla erkekte, prostat kanseri riski üzerine flavonoid açısından zengin siyah çayın tüketiminin etkilerini araştırmış ve çeşitli kanser risk faktörleri hakkında ayrıntılı bilgi sağlamıştır. Siyah çay, kateşin, epikateşin, kaempferol ve mirisetin gibi sağlığa yararlı flavonoidlerin önemli bir kaynağı olarak kabul edilir. Çalışma, flavonoid ve siyah çay alımındaki artışın, daha ileri evre prostat kanseri riskiyle ters ilişkili olduğunu ortaya koymuştur. Bununla birlikte, prostat kanserinin genel ve erken evrelerinde hiçbir ilişki gözlemlenmemiştir.
2016 yılında yayınlanan bir başka umut verici çalışma, siyah çayda bulunan theaflavin-3’ün, Cisplatin’e dirençli yumurtalık kanseri hücrelerinin büyümesini durdurabilecek kadar güçlü bir yeteneğe sahip olduğunu gösterdi. Cisplatin’in “en etkili geniş spektrumlu antikanser ilaçlarından biri” olduğunu kanıtlayan etkileyici bulgular bulunmaktadır.
Diyabet Riskini Azaltmaya Yardımcı Olur
Diyabet dünya çapında sürekli artan kronik bir sağlık sorunudur. Diabetologia Dergisi’nde yayınlanan bir çalışmada, tip 2 diyabetin gelişimi ile bağlantılı olarak çay (ve kahve) tüketimine bakılmıştır. Araştırmaya 40.011 kişi katılmış ve 10 yıllık ortalama takip süresinde araştırmacılar 918 kişinin tip 2 diyabet geliştirdiğini bulmuşlardır.
Ayrıca, hem çay hem de kahve içmenin, tip 2 diyabet riskinin azalmasıyla bağlantılı olduğunu bulmuşlardır. Özel olarak, günde en az üç fincan çay veya kahve tüketimi tip 2 diyabet riskini yaklaşık % 42 oranında azaltmıştır. Bu, diyabetik diyet planının bir parçası olarak faydalı olduğunu kanıtlar.
İnme Riskini Azaltır
2009 yılında yayınlanan bir meta analizde günlük olarak, siyah ve yeşil çay içmenin iskemik inmeyi önleyebileceği bulunmuştur. Araştırmacılar, sonuçların hangi ülkeden geldiğine bakılmaksızın, her gün üç ya da daha fazla bardak çay içen insanların, bir fincandan daha az içenlere kıyasla % 21 oranında daha düşük felç riskine sahip olduğunu buldular.
Mide Rahatsızlığını Önler
Eğer mide rahatsızlığınız varsa ve ishal yaşıyorsanız, o zaman güzel bir siyah çay derdinize çare olabilir. İçerisinde bulunan tanenlerin bağırsak astarı üzerinde, bağırsaklardaki iltihaplanmalara ve ishali kontrol altında tutmaya yardımcı olabilecek, büzücü bir etkisi vardır.
Eğer sık sık gerginlik hissediyorsanız, kafeinsiz olanını tercih edebilirsiniz. 2016’da yapılan bir çalışmada, 2-12 yaşlarındaki akut bakteriyel olmayan ishalli hastalarda, siyah çay tabletlerinin sadece etkili değil aynı zamanda bakterilerin neden olduğu ishali yönetmeye yardımcı olmak için güvenli ve ucuz bir yol olduğu gösterilmiştir.
Antibakteriyeldir
Aynı zamanda güçlü antibakteriyel ve antioksidan içeriğe sahiptir. Araştırmalar, fenolik bileşiğinin yanı sıra tanenlerin; bazı bakteri türlerini inhibe etme kabiliyetine sahip olduğunu göstermiştir. Ek olarak, polimerik olmayan fenolik bileşikler, gastrointestinal sistem tarafından emilebilmektedir ve bu durumda, siyah çayın bakterileri öldürücü bileşenleri aktif hale getirmektedir. Bal ile tüketildiğinde, H. pylori bakterilerini öldürdüğü, bunun da H. pylori’nin istenmeyen semptomlarını ve ülserlerin de dahil olduğu enfeksiyonu önleyebildiği gösterilmiştir.
Stres Hormonlarını Düşürür
Kahvenin, bazı insanlara biraz fazla enerji verdiği bilinirken, çay, dengeli bir kafein kaynağıdır ve hatta stres giderici olarak çalışabilen bir içecektir. Araştırmalar, siyah çay tiryakilerinin, kortizol gibi stres hormonlarını düşürerek, günlük yaşamın stresinden daha çabuk kurtulabileceğini göstermiştir.
Bir çalışmada, yaşları ortalama 33 olan ve düzenli çay tüketen 75 sağlıklı erkek, her zamanki kafeinli içeceklerini içtiler ve iki gruba ayrıldılar. Takip eden altı hafta boyunca birinci grup; çaydaki aktif maddeleri içeren meyve aromalı ve kafeinli bir siyah çay karışımı tüketirken, diğer grup aynı tada sahip olan ve aynı seviyede kafein içermeyen bir içecek içmiştir. Denekler daha sonra, normal hayatta yaşayacaklarına benzer stres yaratan durumlara maruz kaldılar. Araştırmacılar, stres hormonu ve kan basıncı seviyelerini, kalp atış hızlarını ve kendilerine bildirilen stres seviyelerini takip ettiler. Peki ne buldular? Çay içicilerin, kortizol düzeylerinde belirgin ölçüde düşüş yaşandı ve stresli olay yaşadıktan sonra, diğer gruba kıyasla gevşeme hissi daha yüksekti.
Başka Nelere İyi Gelir?
Baş ağrısı ve zihinsel uyanıklık: Baş ağrılarını hafifletmek ve zihinsel uyanıklığı artırmak için günde 250 mg’a kadar kafein tüketebilirsiniz.
Kalp krizi ve böbrek taşları: Kalp krizi ve böbrek taşı riskini azaltmak için her gün en az bir fincan siyah çay içebilirsiniz.
Ateroskleroz: Atardamar sertleşmesini önlemek için her gün bir ila dört bardak (125 ila 500 mililitre) demlenmiş siyah çay içebilirsiniz.
Parkinson hastalığı: Günlük olarak 421 ila 2.716 miligram kafein (yaklaşık beş bardak siyah çay) tüketen erkeklerin, Parkinson hastalığı gelişme riski çok düşük düzeydedir.
Alzheimer hastalığı: Son araştırmalar, düzenli çay tüketiminin, yaşlılarda bilişsel gerileme riskini % 50 azaltabileceğini buldu. Kognitif bozukluk riskinde ise % 86’ya varan azalma yaşandı.
12 Ocak 2019 Cumartesi
3 Ocak 2019 Perşembe
Beyaz çay: Ağız sağlığını geliştirir
Kanser riskini azaltır, kardiyovasküler bozuklukları önler ve ağız sağlığını korur. Cildin korunmasına yardımcı olan antioksidan ve yaşlanma karşıtı özelliklere sahiptir. Cildinizi UV ışınlarının zararlı etkilerinden korur. Antibakteriyel özellikleriyle çeşitli enfeksiyonlara neden olan bakterileri sizden uzak tutar.
Diyabetik insanların, plazma glukoz seviyelerinde azalma, insülin salgılanmasında artış ve aşırı susama (polidipsi) gibi semptomlardan kurtulmasını sağlar. Ayrıca kilo vermeye yardımcı olur. Piyasada bulunan farklı çay türleri vardır. Yeşil çay, siyah çay, ebegümeci çayı ve papatya çayı yaygın olarak tüketilir. Çayın çok uzun bir zamandan beri insanlar üzerinde olumlu etkileri olduğu bilinmektedir.
Sıklıkla tüketilmesine rağmen, hem günümüzde hem de geçmişte yapılan çalışmalardan sonra ortaya çıkan birçok sağlık yararı vardır. Bu yararlar nedeniyle, yüksek oranda kafein içeren kahveden daha iyi bir alternatif olarak kabul edilmektedir. Yeşil ve siyah çaylar eşit derecede faydalıdır, ancak en az işlenen çay, beyaz çaydır ve bu da içerisinde yüksek düzeylerde bulunan fitokimyasalların korunmasına yardımcı olur.
En az işlenen çay olması nedeniyle üretimi, siyah çay veya yeşil çay üretimi için gereken süreden çok daha kısadır. Çin’de ortaya çıkmış olabileceği düşünülmektedir. Geçmişte Çin’in değişen hanedanları ile beyaz çay üretimi de değişti ve zamanla, bu çayın çeşitli türleri ortaya çıkmaya başladı.
Besin İçeriği Nedir?
Vücudu hastalıkların oluşmasına karşı koruyan besin maddeleri ve antimikrobiyal nitelikler içerir. Tanen, florür, kateşin, polifenol gibi flavonoidler içerir. Bu bileşikler, bu çayın sağladığı çeşitli faydalardan sorumludur.
Sağlığa Faydaları Nelerdir?
Çok fazla anti-aging ve antioksidan özelliği ile bu çay hepimiz için faydalıdır. Sağlığa faydaları şunlardır:
Antioksidan Bir Ajan Olarak Hareket Eder
Vücuttaki serbest radikaller, organların hasar görmesine yol açar. Bu serbest radikalleri nötralize etmeye yardımcı olan ve onları daha az yıkıcı yapan polifenoller içerir. Bir çalışma sonucu, bu çayın organların yanı sıra plazmanın antioksidan etkilerini artırabileceğini düşündürmektedir. Başka bir çalışma, beyaz çay özütünün hidrojen peroksit kaynaklı toksisite üzerindeki nöroprotektif etkisini araştırdı. Bu çalışmanın sonuçları, özütün antioksidan özellikleriyle nörolojik hücrenin korunmasına yardımcı olduğunu göstermiştir.
Anti-aging Özellikler İçerir
Serbest radikaller, yaş ilerlemesi ile ilişkili diğer sorunlarla birlikte hızlandırılmış bir yaşlanma sürecine büyük ölçüde katkıda bulunur. Antioksidan özelliği ile beyaz çay, erken yaşlanma riskini azaltabilir.
Cilt Bakımına Destek Verir
Ayrıca cilt sağlığının ve parlaklığının korunmasına yardımcı olur. Bu çayın antioksidan içeriği, zarar görmüş cildin hızlı bir şekilde onarılmasına ve geri kazanılmasına yardımcı olduğu için kullanılması önerilir. Cildi ultraviyole ışığın etkilerine karşı korumada da yararlıdır
Ağız Sağlığını Geliştirir
Beyaz çayın sağlık yararları arasında ağız sağlığını iyileştirme bulunmaktadır. Polifenoller, flavonoidler ve tanenlerin varlığı, plak oluşumuna neden olabilen çeşitli bakterilerin büyümesini engellemeye yardımcı olur. Bu çayda bulunan florür içeriği ayrıca diş çürüğü riskini azaltmada etkili olabilir.
Aslında, Dental Araştırma Dergisi’nde yayınlanan bir araştırmaya göre, her bir fincanda yaklaşık % 34 florür bulunduğu tahmin edilmektedir. Bu, çürük oluşumunu önlemek ve ağız sağlığını güçlendirmek için çalışabileceği anlamına gelebilir.
Kanseri Önler
Yeşil çay gibi, beyaz çay da akciğer kanseri gibi kanserlerin önlenmesinde faydalı olabilir. Araştırma, bu çayın potansiyel bir antikanser ve kemopreventif ajan olduğunu göstermiştir. Özütü, apoptoza (kötü hücrelerin ölümüne) neden olur ve akciğer kanserinde yeni hücre büyümesini önlemeye yardımcı olabileceği düşünülmektedir. Antimutajenik özelliklere de sahiptir.
Diyabeti Kontrol Eder
Bir araştırma çalışması, düzenli olarak tüketilmesinin; aşırı susuzluk (polidipsi), plazma glukoz seviyelerinde azalma ve insülin salgılanmasında artış gibi semptomları azaltabileceğini ve diyabetik insanlarda bu konuda rahatlama sağlayabileceğini düşündürmektedir.
Kardiyovasküler Sorunları Önler
Beyaz çay gibi çeşitli gıda ürünlerinde bulunan flavonoidler, kardiyovasküler hastalık riskini azaltmaktadır. Bu flavonoidler kan basıncını azaltmaya yardımcı olur. Ayrıca dislipidemi yani, endotel fonksiyonunun tedavisinde de yardımcı olur ve düşük dansiteli lipoprotein oksidasyonunu inhibe eder. Flavonoidler bakımından zengin bir çay olarak tüketilmesi, çeşitli kalp rahatsızlıklarının riskini azaltabilir.
Kilo Vermeye Yardım Eder
Yoğun programlar ve yanlış yiyecek seçimi kolayca kilo almanıza neden olabilir. Fiziksel egzersiz için zamanınız yoksa, kilo vermek kolay olmayabilir. Bir diyet planı ile yaşamak, bu tür durumlardan kurtulmanızı sağlayabilir. Bu diyetlerden bazılarında beyaz çay tüketilmesi önerilir. Peki neden, hiç merak ettiniz mi? Çalışmalar, düzenli tüketiminin, yağ hücrelerinin oluşum süreci olan adipogenezi önleyebileceğini ve adipositler olarak adlandırılan bu yağ hücrelerinin yaşam döngüsünü kontrol edebileceğini ileri sürmektedir.
Araştırmalar, beyaz ve yeşil çayın eşit oranda kateşin içerdiğini ortaya koymuştur. Kateşinler, yağ yakımını başlatmaya yardımcı olabilen ve metabolizmanızı hızlandıran antioksidan özelliklere sahip bitki bileşikleridir. Yani yakıcıdır. Diğer doğal yağ yakıcılar arasında greyfurt esansiyel yağı, kiraz, Hindistan cevizi yağı ve kemik suyu bulunur.
Kolesterolü Düşürür
Vücudunuzun kolesterole ihtiyacı vardır ancak çok fazla olması durumunda, atardamarlarda plak birikmesine ve damarların daralmasına ve sertleşmesine neden olabilir. Beyaz çay, kolesterolü düşürmeye yardımcı olarak kalp sağlığınıza fayda sağlar. Bir hayvan çalışmasında, diyabetli sıçanlara beyaz çay özütü verildiğinde, kötü kolesterol seviyelerinin düştüğü görülmüştür.
İçerisinde ne kadar kafein var?
Bir büyük fincan içinde sadece 28 miligram kafein vardır. Kahve ya da yeşil çay gibi diğer kafeinli içeceklere kıyasla nispeten düşük seviyededir. Örneğin, bir fincan kahvede, fincan başına 95 miligramlık kafein vardır. Bu, beyaz çaydaki kafein miktarının 3 katından daha fazladır. Başka bir deyişle, enerjik bir destek sağlayabilir, ancak bağımlılık yapmaz ve yoksunluk belirtileriyle sonuçlanmaz.
Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
Bu çayın oldukça etkileyici bazı sağlık yararları olmasına rağmen, dengeli bir diyet ve düzenli fiziksel aktivite ile birlikte kullanılmadıkça sağlığınızda bir fark yaratması pek olası değildir.
Ek olarak, mevcut araştırmaların çoğu hayvan ve test tüpü çalışmaları ile sınırlı olduğundan, bu çalışmaların sonuçlarının ne kadar uygulanabilir olduğunu söylemek zordur. Beyaz çayın sağlığınızı nasıl etkileyebileceğini belirlemek için insanlar üzerinde daha fazla çalışma yapılmalıdır.
Beyaz çay yan etkileri esas olarak kafein içeriğinden ileri gelir ve uykusuzluk, baş dönmesi ya da gastrointestinal sorunları içerebilir. Hamile kadınlar ayrıca kafein alımının olumsuz etkilerden kaçınmak için günde 200 miligramdan fazla tüketmemelidir. Bununla birlikte, çoğu çay için, olumsuz semptomlar minimal tüketim ile güvenli bir seviyede tutulabilir.
Diyabetik insanların, plazma glukoz seviyelerinde azalma, insülin salgılanmasında artış ve aşırı susama (polidipsi) gibi semptomlardan kurtulmasını sağlar. Ayrıca kilo vermeye yardımcı olur. Piyasada bulunan farklı çay türleri vardır. Yeşil çay, siyah çay, ebegümeci çayı ve papatya çayı yaygın olarak tüketilir. Çayın çok uzun bir zamandan beri insanlar üzerinde olumlu etkileri olduğu bilinmektedir.
Sıklıkla tüketilmesine rağmen, hem günümüzde hem de geçmişte yapılan çalışmalardan sonra ortaya çıkan birçok sağlık yararı vardır. Bu yararlar nedeniyle, yüksek oranda kafein içeren kahveden daha iyi bir alternatif olarak kabul edilmektedir. Yeşil ve siyah çaylar eşit derecede faydalıdır, ancak en az işlenen çay, beyaz çaydır ve bu da içerisinde yüksek düzeylerde bulunan fitokimyasalların korunmasına yardımcı olur.
En az işlenen çay olması nedeniyle üretimi, siyah çay veya yeşil çay üretimi için gereken süreden çok daha kısadır. Çin’de ortaya çıkmış olabileceği düşünülmektedir. Geçmişte Çin’in değişen hanedanları ile beyaz çay üretimi de değişti ve zamanla, bu çayın çeşitli türleri ortaya çıkmaya başladı.
Besin İçeriği Nedir?
Vücudu hastalıkların oluşmasına karşı koruyan besin maddeleri ve antimikrobiyal nitelikler içerir. Tanen, florür, kateşin, polifenol gibi flavonoidler içerir. Bu bileşikler, bu çayın sağladığı çeşitli faydalardan sorumludur.
Sağlığa Faydaları Nelerdir?
Çok fazla anti-aging ve antioksidan özelliği ile bu çay hepimiz için faydalıdır. Sağlığa faydaları şunlardır:
Antioksidan Bir Ajan Olarak Hareket Eder
Vücuttaki serbest radikaller, organların hasar görmesine yol açar. Bu serbest radikalleri nötralize etmeye yardımcı olan ve onları daha az yıkıcı yapan polifenoller içerir. Bir çalışma sonucu, bu çayın organların yanı sıra plazmanın antioksidan etkilerini artırabileceğini düşündürmektedir. Başka bir çalışma, beyaz çay özütünün hidrojen peroksit kaynaklı toksisite üzerindeki nöroprotektif etkisini araştırdı. Bu çalışmanın sonuçları, özütün antioksidan özellikleriyle nörolojik hücrenin korunmasına yardımcı olduğunu göstermiştir.
Anti-aging Özellikler İçerir
Serbest radikaller, yaş ilerlemesi ile ilişkili diğer sorunlarla birlikte hızlandırılmış bir yaşlanma sürecine büyük ölçüde katkıda bulunur. Antioksidan özelliği ile beyaz çay, erken yaşlanma riskini azaltabilir.
Cilt Bakımına Destek Verir
Ayrıca cilt sağlığının ve parlaklığının korunmasına yardımcı olur. Bu çayın antioksidan içeriği, zarar görmüş cildin hızlı bir şekilde onarılmasına ve geri kazanılmasına yardımcı olduğu için kullanılması önerilir. Cildi ultraviyole ışığın etkilerine karşı korumada da yararlıdır
Ağız Sağlığını Geliştirir
Beyaz çayın sağlık yararları arasında ağız sağlığını iyileştirme bulunmaktadır. Polifenoller, flavonoidler ve tanenlerin varlığı, plak oluşumuna neden olabilen çeşitli bakterilerin büyümesini engellemeye yardımcı olur. Bu çayda bulunan florür içeriği ayrıca diş çürüğü riskini azaltmada etkili olabilir.
Aslında, Dental Araştırma Dergisi’nde yayınlanan bir araştırmaya göre, her bir fincanda yaklaşık % 34 florür bulunduğu tahmin edilmektedir. Bu, çürük oluşumunu önlemek ve ağız sağlığını güçlendirmek için çalışabileceği anlamına gelebilir.
Kanseri Önler
Yeşil çay gibi, beyaz çay da akciğer kanseri gibi kanserlerin önlenmesinde faydalı olabilir. Araştırma, bu çayın potansiyel bir antikanser ve kemopreventif ajan olduğunu göstermiştir. Özütü, apoptoza (kötü hücrelerin ölümüne) neden olur ve akciğer kanserinde yeni hücre büyümesini önlemeye yardımcı olabileceği düşünülmektedir. Antimutajenik özelliklere de sahiptir.
Diyabeti Kontrol Eder
Bir araştırma çalışması, düzenli olarak tüketilmesinin; aşırı susuzluk (polidipsi), plazma glukoz seviyelerinde azalma ve insülin salgılanmasında artış gibi semptomları azaltabileceğini ve diyabetik insanlarda bu konuda rahatlama sağlayabileceğini düşündürmektedir.
Kardiyovasküler Sorunları Önler
Beyaz çay gibi çeşitli gıda ürünlerinde bulunan flavonoidler, kardiyovasküler hastalık riskini azaltmaktadır. Bu flavonoidler kan basıncını azaltmaya yardımcı olur. Ayrıca dislipidemi yani, endotel fonksiyonunun tedavisinde de yardımcı olur ve düşük dansiteli lipoprotein oksidasyonunu inhibe eder. Flavonoidler bakımından zengin bir çay olarak tüketilmesi, çeşitli kalp rahatsızlıklarının riskini azaltabilir.
Kilo Vermeye Yardım Eder
Yoğun programlar ve yanlış yiyecek seçimi kolayca kilo almanıza neden olabilir. Fiziksel egzersiz için zamanınız yoksa, kilo vermek kolay olmayabilir. Bir diyet planı ile yaşamak, bu tür durumlardan kurtulmanızı sağlayabilir. Bu diyetlerden bazılarında beyaz çay tüketilmesi önerilir. Peki neden, hiç merak ettiniz mi? Çalışmalar, düzenli tüketiminin, yağ hücrelerinin oluşum süreci olan adipogenezi önleyebileceğini ve adipositler olarak adlandırılan bu yağ hücrelerinin yaşam döngüsünü kontrol edebileceğini ileri sürmektedir.
Araştırmalar, beyaz ve yeşil çayın eşit oranda kateşin içerdiğini ortaya koymuştur. Kateşinler, yağ yakımını başlatmaya yardımcı olabilen ve metabolizmanızı hızlandıran antioksidan özelliklere sahip bitki bileşikleridir. Yani yakıcıdır. Diğer doğal yağ yakıcılar arasında greyfurt esansiyel yağı, kiraz, Hindistan cevizi yağı ve kemik suyu bulunur.
Kolesterolü Düşürür
Vücudunuzun kolesterole ihtiyacı vardır ancak çok fazla olması durumunda, atardamarlarda plak birikmesine ve damarların daralmasına ve sertleşmesine neden olabilir. Beyaz çay, kolesterolü düşürmeye yardımcı olarak kalp sağlığınıza fayda sağlar. Bir hayvan çalışmasında, diyabetli sıçanlara beyaz çay özütü verildiğinde, kötü kolesterol seviyelerinin düştüğü görülmüştür.
İçerisinde ne kadar kafein var?
Bir büyük fincan içinde sadece 28 miligram kafein vardır. Kahve ya da yeşil çay gibi diğer kafeinli içeceklere kıyasla nispeten düşük seviyededir. Örneğin, bir fincan kahvede, fincan başına 95 miligramlık kafein vardır. Bu, beyaz çaydaki kafein miktarının 3 katından daha fazladır. Başka bir deyişle, enerjik bir destek sağlayabilir, ancak bağımlılık yapmaz ve yoksunluk belirtileriyle sonuçlanmaz.
Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
Bu çayın oldukça etkileyici bazı sağlık yararları olmasına rağmen, dengeli bir diyet ve düzenli fiziksel aktivite ile birlikte kullanılmadıkça sağlığınızda bir fark yaratması pek olası değildir.
Ek olarak, mevcut araştırmaların çoğu hayvan ve test tüpü çalışmaları ile sınırlı olduğundan, bu çalışmaların sonuçlarının ne kadar uygulanabilir olduğunu söylemek zordur. Beyaz çayın sağlığınızı nasıl etkileyebileceğini belirlemek için insanlar üzerinde daha fazla çalışma yapılmalıdır.
Beyaz çay yan etkileri esas olarak kafein içeriğinden ileri gelir ve uykusuzluk, baş dönmesi ya da gastrointestinal sorunları içerebilir. Hamile kadınlar ayrıca kafein alımının olumsuz etkilerden kaçınmak için günde 200 miligramdan fazla tüketmemelidir. Bununla birlikte, çoğu çay için, olumsuz semptomlar minimal tüketim ile güvenli bir seviyede tutulabilir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)