26 Aralık 2019 Perşembe

Saç ekimi ile ilgili doğru bilinen yanlışlar

Saç ekimi operasyonu saç sorunu yaşayanların son yıllarda sıklıkla başvurdukları yöntemlerden. Konu ile ilgili Saç Ekim Koordinatörü Dr. Faruk Demirkol bilinmesi gerekenleri anlattı.

Saç ekimi operasyonu saç sorunu yaşayanların son yıllarda sıklıkla başvurdukları yöntemlerden. Kadınlara da erkeklere de uygulanabilen yöntemde geliştirilen yeni tekniklerle artık tamamen ağrısız ve daha doğal saçlara kavuşmak mümkün. Peki saç ekimi konusunda doğru bildiğimiz yanlışlar neler? Konu ile ilgili Saç Ekim Koordinatörü Dr. Faruk Demirkol bilinmesi gerekenleri anlattı.

Her saça saç ekimi operasyonu yapılır mı?

Her saça saç ekimi operasyonu yapılmaz. Saç ekimi operasyonu genetik olarak ileride oluşabilecek dökülmeleri engellemez. Özellikle saç kıran diye tabir ettiğimiz alopesi areata ve skarlı alopesilerde gibi rahatsızlıklarda saç ekimi operasyonu bir tedavi seçeneği değildir.

Ekilen saçlar bir daha dökülmez yaklaşımı doğru mu?

Ekilen saçlar kısa sürede dökülmez ancak yıllar içerisinde (10-20 yıl gibi) veya yaşlılığa bağlı olarak dökülerek azalabilir. Özellikle bazı kadınlarda ve erkeklerde genetik olarak dökülmeye meyilli olan saç tellerinin yıllar içerisindeki immünolojik ve fizyolojik değişimleri çok net bilinemeyebiliyor. Bu saç köklerinin nakledilesi sonucu ileriki yıllarda saçlarda azalma gözlenebilir. Bundan dolayı operasyonun tecrübeli ellerde yapılması büyük önem taşıyor.

Saç ekimi operasyonu herkeste tek seansta mükemmel sonucu verir yaklaşımı doğru mu?

Her hastada tek seansta mükemmel sonuç alma yaklaşımı doğru bir yaklaşım değildir. Saç ekimi operasyonu da kişiye özel planlanan bir işlemdir. Bazen ekim yapılacak alana yeterli greft sağlanamayabiliyor. Böyle bir durumda seansın tekrarlanması gerekebiliyor ya da ileriki yıllarda tekrar bir operasyona da ihtiyaç duyulabiliyor. Profesyonel ekip bilinci burada da önemini arttırıyor. Ehil ellerde yapılan ekim işlemleri başarı oranını arttırmaktadır.

Saç ekimi operasyonu tamamen ağrısız bir işlemdir yaklaşımı doğru bir yaklaşım mı?

Saç ekim uzmanının tecrübesi ve anestezinin doğru dozda yapılması işlemin ağrısız olması ile doğru orantılıdır. Lokal anestezi ile yapılan operasyonda ilk on dakikada kişinin ağrı eşiğine bağlı olarak ve yine kişiden kişiye değişen hafif ve geçici bir yanma hissi görülebilir. Ancak bu geçici bir durumdur.

Saç ekiminin steril olmayan koşullarda yapılması sakıncalıdır yaklaşımı doğru bir yaklaşım mı?

Saç ekimi operasyonun steril olmayan koşullarda yapılması kesinlikle çok sakıncalıdır. Bu pek çok bulaşıcı hastalık tehlikesi ile beraber enfeksiyon riskini de beraberinde getirmektedir. Bu yüzden saç ekimi operasyonunun tamamen streril ortamda, plastik cerrah, dermatoloji uzamanı ya da medikal estetik uzmanı önderliğinde uzman ekip tarafından yapılması gerekir. Bizim merkezimizde saç ekim operasyonları ameliyathane ortamında yapılmaktadır.

dbafdb5d4a204d8fb7373c67ba194d08

Oküloplasti nedir?

Okülo göz, plasti ise onarım anlamına gelir. Kaş, alt ve üst göz kapakları, burnun üst tarafına kadar olan bölgenin sadece estetik görünümü ile ilgili değil, aynı zamanda bu bölgenin hastalıklarının fonksiyonel olarak düzeltilmesi ile ilgilenen göz uzmanlığının bir branşıdır. Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. İlker İncebıyık Oküloplasti nedir sorusuna detaylı bilgiler verdi.

PembeNar Özel

Oküloplastik cerrahide sık görülen hastalıklar nelerdir?

- Yenidoğan döneminde; doğumsal gözyaşı kanal tıkanıklıkları sık görülür. 1 yaşına kadar göz yaşı kesesine yapılan masaj ile bu kanal büyük olasılıkla açılır, eğer açılma olmaz ise 1 yaşından sonra cerrahi düşünülür.

- Çocuklarda; pitozis (göz kapağı düşüklüğü) görülebilir. Bu durum görme aksını kapatıp görmeyi engellerse acil cerrahi ile düzeltilmelidir, aksi takdirde hayat boyu sürecek göz tembelliği oluşabilir.

- Yaşla beraber; cildin altındaki dokularla olan bağları zayıflar, cilt sarkmaya başlar. Göz çevresinde kaz ayaklarını andıran kırışıklıklar oluşur, kaşlarda düşme, göz kapakları cildinde özellikle alt kapakta çizgilenme meydana gelir.

- Daha ileri yaşlarda; üst göz kapağında cilt fazlalığı, sarkmalar, alt kapaklarda torbalanmalar görülür.

- İleri yaşlarda edinsel göz yaşı kanal tıkanıklığı ve pitozis (göz kapağı düşüklüğü) görülebilir. Tedavisi cerrahidir.

- Bunun dışında göz ve çevresi tümörleri ve protez göz uygulamaları da oküloplastik cerrahinin ilgilendiği alanlardır.

Biraz botox'dan bahseder misiniz?

- Ben burada alışılmışın aksine hangi durumlarda botox yaptıralım değilde hangi durumlarda yaptırmamak gerektiğinden bahsetmek ve bazı uyarılarda bulunmak istiyorum.

- Botilinum toksin clostridum botilinum denen bakterinin bir salgısıdır, kaslarda geçici gevşeme ve felç yapar.

1- Özellikle estetik amaçlı erken ve gereksiz uygulamalardan kaçınmak gerekir. Botox tedavisi mutlaka bir hekim tarafından uygulanmalıdır.

2- İkincisi botox'un geçici bir tedavi yöntemi olduğu bilinmelidir. Etkisi 48. saatten itibaren görülmeye başlar, 1-2 haftada son halini alır, 6. Ayda neredeyse etkisi kalmaz.

3- Doğru bir botox uygulamasında kesinlikle hastaya botox uygulandığı anlaşılmamalıdır, fazladan kaçınılmalıdır, doğal görünüm bozulmamalıdır.

4- Yüzümüzdeki ciltte iki tip kırışıklık vardır. Birincisi statik kırışıklıklardır. Bunlar doğal yüz ifademizde sürekli bulunan ve mimik yapmadığımızda var olan kırışıklıklardır. İkinci tip kırışıklık ise dinamik kırışıklıklardır. Bunlar ise doğal yüz ifademizde olmayan mimik yaptığımızda (güldüğümüzde, somurttuğumuzda veya kızgın ifademizde) ortaya çıkan kırışıklıklardır. Bilinmelidir ki botox tedavisinin statik kırışıklıklara etkisi daha düşüktür, daha çok dinamik kırışıklıklarda etkili bir tedavidir.

Botox yüzde en çok kaz ayaklarının tedavisi için uygulanır, daha sonra kaş kaldırma ve alın çizgilenmeleri için uygulamalar gelir.

Blefaroplasti (göz kapağı estetiği) ameliyatından bahseder misiniz?

Üst göz kapağı cilt fazlalığı ve alt göz kapağı torbalanmaları kişiyi yorgun, mutsuz ve olduğundan yaşlı gösterir. Yaşlanmanın etkisi ile ciltteki bağlarda gevşeme ve ciltte sarkma sonucu üst göz kapaklarında cilt fazlalığı oluşur. Üst göz kapağı cilt sarkmaları ileri evrelerde görme alanını daraltabilir, o evreye gelmeden tedavi edilmelidir. Yıllar içerisinde doğuşan gözün etrafını saran ve göze destek olan yağ yastıkçıkları yaşlanmanın doğal etkisi ile ve yer çekimi etkisi ile fıtıklaşır alt göz kapaklarında torbalanmaları oluşur. Üst göz kapağı cilt sarkmaları, alt göz kapağı torbalanmalarının tek tedavisi cerrahidir. Hastalar ameliyat sonrası daha daha genç, dinç ve canlı bir görünüme kavuşurlar.

Göz ve çevresi tümörlerinden bahsedebilir misiniz?

Çok geniş bir konu, iyi ve kötü huylu olabiliyor. Bunu birçok kez biyopsi ile anlayabiliyoruz. Kötü huylu olan göz kapağı tümörlerini bir an önce ameliyat etmek gerekiyor, bazen tümör o kadar ilerlemiş oluyor ki gözün tamamını almak ve daha sonra protez göz uygulamak gerekebiliyor. Tabi bu tümörü aldıktan sonra alınan dokunun yerine vücudun başka bir yerinden doku (greft) veya flep (yan dokuyu kaydırarak) almak gerekebiliyor. Alınan tümör dokusu sonrası doğal görünümü sağlamak göz çevresi estetiğinin önemli bir uğraş alanıdır.

Ameliyatların zorluğu nasıl, anestezili mi, ameliyat sonrası süreç?

Çocuklarda genel anestezi, erişkinlerde lokal anestezi tercih edilir. Operasyon yaklaşık 45 dk sürer. Hasta aynı gün taburcu edilir. 1. hafta dikişler alınır. Kişiden kişiye değişmekle birlikte göz ve çevresinde 10. güne kadar morarma ve şişlik olabilir. Ameliyatın 1. ayından itibaren ciltteki dikiş izi silikleşir, 3. aydan itibaren neredeyse hiçbir şekilde belli olmaz.

a074f3a4177e46e0b476c8a883eddef9

23 Aralık 2019 Pazartesi

Leopar geri mi dönüyor?

Evet, yeniden "leopar" diyoruz!



Evet, yeniden "leopar" diyoruz!
Moda, herkes için etkili bir silahtır! İşin içine leopar girince durum biraz farklılaşıyor tabii...
 

 
İnce bir çizgisi vardır, leoparın. Abartıp gerçek bir leopara da dönüşebilirsin, dozunda kullanıp kıyafetinin starı da yapabilirsin. Bu tamamen size bağlı bir durum.
 

 
Önerimiz şu ki; kesinlikle leoparı tek bir parçada kullanın.
 

 
Sizler için seçtiğimiz leopar kombinlerine bir de yakından incelemeye ne dersiniz?
 

 

 

 

 

 

 

 

 


 

 

 

 


 

 

 

 

 

 


 
 

 
 
 


 

 

 

 


 
 

 
 




b5042958a871414e9f959b7dc47521cd

Hangi vitamin, hangi hastalığın nedeni?

Dr. İbrahim Bağcivan, vücudumuzun ihtiyacı olan vitaminlerin fazla kullanımının, hangi hastalıklara neden olduğunu açıkladı.



Dr. İbrahim Bağcivan, vücudumuzun ihtiyacı olan vitaminlerin fazla kullanımının, hangi hastalıklara neden olduğunu açıkladı.
Vitaminler, hayatımızı sağlıklı bir şekilde sürdürebilmek için olmazsa olmaz besin öğelerinden biri. Günümüzde vitaminlerin öneminin anlaşılması, tedavilerin de bir parçası haline gelmesine neden oldu. Ancak yararı sayılamayacak kadar çok vitaminin gereğinden çok alınması bir çok tehlikeyi de beraberinde getiriyor.
 
Dr. İbrahim Bağcivan, her ilacın aslında bir zehir olduğunu ve ilacı zehirden ayıran tek özelliğin dozu olduğunu belirterek, "İnsan için en önemli, en hayati olan su bile gereksiz ve fazla tüketildiğinde önemli sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Günümüz tıbbında vitaminlerin hangi şartlarda tedavi amacı ile hangi şartlarda tedbir amacı ile kullanılacağı bellidir" diyor.
 
Vitamin eksikliğinin hastalıklara yol açabileceği ilk olarak 1896 yılında anlaşılıyor ve şu sonuç ortaya çıkıyor:
 
C vitamini eksikliğinde cilt ve dişeti problemleri.

A vitamini eksikliğinde görme problemleri.

Vejetaryen beslendiği bilinen kişilerde ise, hayvansal gıda tüketmediklerinden dolayı B12 vitamini eksikliği görülüyor. Bu nedenle vejetaryen beslenmeyi tercih eden kişilere tedbir amaçlı B12 vitaminini öneriliyor.

 
Sadece yetersiz beslenme yüzünden olmuyor
Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde beslenme problemlerinden kaynaklanan vitamin eksikliklerine pek sık rastlanmıyor. Bununla beraber vitamin eksikliği yalnızca yetersiz beslenmeye bağlı olarak ortaya çıkmıyor. Yaşamımızın değişik dönemlerinde artmış ihtiyacın (bebeklik, gebelik, ergenlik) karşılanamaması, diyabet, böbrek yetmezliği, barsaktan emilim bozukluğuyla seyreden hastalıklar, mide ameliyatları, yoğun alkol kullanımı gibi birçok durumda eksiklikler ortaya çıkabiliyor.  Vitamin tedavisi denildiğinde bu risk gruplarına özel tedavi yapılması gerekiyor. Ancak günümüzde doğal besinlerle alınması gereken vitaminler ihtiyaç oluşmadan ilaç olarak rastgele alınıyor.
 
Fazla alınan A, D, K vitaminlerine dikkat!
Vitaminler kimyasal özelliklerine göre suda eriyen ve yağda eriyen vitaminler olmak üzere iki gruba ayrılıyor. B ve C vitaminleri suda eriyebildiği için vücudumuzda depo edilmesi söz konusu olmuyor. Bu nedenle eksiklikleri yağda eriyen vitaminlere göre daha sık görülüyor. Fazla tüketilmeleri vücutta birikim yapmadığı için çoğu zaman sorun oluşturmuyor. Yağda eriyen vitaminler (A, D, E, K vitaminleri) fazla alındığında vücutta birikiyor ve kontrolsüz kullanıldığı zaman "hipervitaminoz" denilen vitamin fazlalığına yol açabiliyor. Vitamin eksikliğinin sağlık sorunu olması gibi fazlalığı da sağlık sorunlarına neden olabiliyor.
 
D vitamini fazla alındığında: Kalsiyum fazlalığının yanı sıra, D vitamini zehirlenmesine yol açıyor. Artmış D vitamini vücutta fazla kalsiyum emilmesine, dolayısıyla ciddi kalsiyum fazlalılığına neden oluyor. Bu da kalp ve böbrek sağlığı açısından ciddi ve önemli sonuçlar doğuruyor.
 
A vitamini fazla alındığında: Ciltte koyulaşmaya, pullanmaya, kafa içi basıncının artmasına, şiddetli baş ağrısına, görme sorunlarına neden olabiliyor.
 
K vitamini fazla alındığında: Kanın pıhtılaşmasına yönelik sorunları ortaya çıkarabiliyor.
 
Fazla D vitamini almak kandaki kalsiyumu artırıyor
Vitamin kullanımı ile karşılaşılan sorunlar bu ilaçların ilaç gibi değerlendirilmeyip masum ve zararsız sanılmaları gibi yanlış bir kanıdan kaynaklanıyor. Hal böyle olunca doktor önerisi olmadan, kontrolsüz ve bilinçsiz vitamin kullanımı değişik sağlık sorunlarına da yol açabiliyor. Özellikle ihtiyaçtan fazla alındığında vücutta depo edilebilen yağda eriyen vitaminlerin fazlalığına daha sık rastlanıyor.  Fazla alınan vitaminler, bazı sağlık sorunlarına yol açabiliyor:
 
D vitamini fazlalığı kan kalsiyum düzeyinde artmaya ve buna bağlı olarak kas krampları, kalp ritim problemleri, kabızlık gibi sorunların oluşumuna neden oluyor.

 
A vitamini fazlalığı beyin basıncının artmasına, kas güçsüzlüğüne, baş ağrısına, görme problemlerine yol açıyor.

 
C vitamininin vücutta depo edilmemesine rağmen idrarla atıldığından bazı böbrek taşlarının oluşmasını sağlıyor.

 
Son dönemlerde yapılan bilimsel çalışmalar da yüksek dozda kullanılan E ve C vitaminlerinin akciğer kanserinin oluşumunu artırdığını gösteriyor.

 
Yine yapılan çalışmalarda yüksek doz A, C ve E vitamini kullanmanın mide-barsak, prostat kanserinde kanser gelişimine neden olmasa bile beklenen yaşam süresini kısalttığı, tümörün büyümesine ve ilerlemesine katkı sağladığı gösteriyor.

 
Doktora danışmadan almayın
Günlük ihtiyaç kadar doğal gıdalardan alınan vitaminlerin herhangi bir soruna yol açmadığı biliniyor. Bu nedenlerden dolayı ihtiyaç gruplar dışında sağlıklı beslenmenin vitamin alımı için yeterli olduğu, ek vitamin ihtiyacının ise doktor tavsiyesine göre planlanmasının gerekliliği vurgulanıyor.
 
Hangi dönemde hangi vitamin?
İnternational Hospital İç Hastalıkları Uzmanı Dr. İbrahim Bağcivan, hangi dönemde hangi vitaminlerin alınması gerektiğini şöyle sıralıyor:
 
Süt çocukluğu dönemi: D Vitamini
Gebelik: Folik asit
Böbrek yetmezliği olanlar ve diyaliz hastaları: Folik asit, D vitamini
Mide ve bağırsak ameliyatı geçirenler: B12 vitamini
Barsaktan emilim problemi ile seyreden hastalıklar: D vitamini, B12
Yoğun alkol kullanımı: B1, B12
Şeker hastaları: B1, B6
Vejetaryen: B12
 



179bcda992f14e7aad0272267f59160f

Sıfır bedene iş yok!

Ünlü moda dergisi Vogue, aşırı zayıf modellerle çalışmayacağını açıkladı.



Ünlü moda dergisi Vogue, aşırı zayıf modellerle çalışmayacağını açıkladı.
Dergiyi çıkaran Conde Nast International şirketi tarafından yapılan açıklamada, Vogue'un dünyanın farklı ülkelerindeki 19 editörünün bundan sonra derginin sayfalarında sadece sağlıklı mankenlerin fotoğraflarına yer vereceğini belirtti.
Dergi, 16 yaşından küçük ya da yeme bozukluğu olan modelleri kullanmayacak ve moda çekimlerine katılan modellerin kimlik kartlarından doğum tarihleri kontrol edilecek.



2b2886d63b754c87aebb14da17b78f32

Doğal güzelliğe kavuşmanın yolları

Doğal olmak kendinizi salmak demek değil elbette... Kendinizle barışın, kendinizi sevin ve güvenin.



Doğal olmak kendinizi salmak demek değil elbette... Kendinizle barışın, kendinizi sevin ve güvenin.
İşte size bakımlı ama doğal olmak için 7 altın kural:
 
Güzel olduğunuza inanın
Kendine güvenen bir kadından daha doğal ve daha güzel ne olabilir ki?
 
Sağlığınıza özen gösterin
Doğal bir güzel olmanızdaki en büyük esas budur. Bu sadece yoğurt ve müsli yemek anlamına gelmez. Aynı zamanda dengeli de beslenmelisiniz. Dans edin, arkadaşlarınızla yürüyüşlere başlayın.
 

 
Cildinizi temizleyin
Akneler, lekeler ve sivilceleriniz için biberiye yağı gibi doğal ürünler kullanabilirsiniz. Daha çok sebze ve meyve tüketin. D ve C vitamini depolayın. Sıcak sudan sonra yüzünüzü soğuk su ile yıkayın ve alkol içermeyen bir temizleyici kullanın. Güneş koruyucu kullanmayı da ihmal etmeyin.
 
Güzel sağlıklı saçlar
Saçlar, dikkat çekmek için her zaman mükemmel bir yoldur. Siz ne kadar sağlıklı ve mutlu olursanız saçlarınız o kadar güzel görünür. Saçlarınızı yakan; fön, maşa gibi işlemlerden önce mutlaka koruyucu sprey sürün. 
 
Dişlerinizi fırçalayın
Güzel bir gülümsemeden daha doğal ne olabilir ki? Onarıcı bir diş macunu ile dişlerinizi günde en az 2 defa fırçalayın. Bu fırçalamak metodu çürük ve diş eti problemlerinizi azaltır. Yılda 2 kez kontrol için diş hekiminize başvurmayı da ihmal etmeyin. Dişlerinizi beyaz tutmak için asitli ve kafeinli içeceklerden olabildiğince uzak durun.
 

 
Makyajınızı çok abartmayın
Renkli bir nemlendirici, hafif bir rimel, şeffaf ya da pembe tonlarında bir ruj, krem bir allık ile yüzünüze basit bir şekilde renk verebilirsiniz.
 
Yeterince uyuyun
Uyku! Uyumak harika ama yeterince uyumuyoruz. Uzmanlar 9 saat uykunun ideal süre olduğunu belirtiyor. Mutlaka yatmadan 2 saat önce yemek yemeyi bırakın. Huzursuz bir gece geçirmek istemiyorsanız kafein de tüketmeyin.
 



3e9f7a4e31f74d6fa58f3f4cb0c1ba14

16 Aralık 2019 Pazartesi

Yağlı saçlar için deniz tuzu yöntemi

Sofralarınızda yer alan deniz tuzunun, güzellik için de yararlı olduğunu biliyor muydunuz? Kaba dokusu nedeniyle deniz tuzu, peeling saç ürünü olarak mükemmeldir. Deniz tuzu ile saçlarınızdaki ve saç derisindeki yağ miktarını azaltabilirsiniz. İşte yağlı saçlar için deniz tuzu yöntemi...

Deniz tuzu, normal tuzun aksine, biriken mineral oluşumlarının deniz suyunun buharlaşmasından elde edilir. Deniz tuzu saçtan yağ çıkarıcı yeteneği sayesinde, içindeki mineraller folikül ve saç derisini güçlendirir. Sonuç olarak, yağ birikimi azalır ve saçlarınız daha sağlıklı görünür.


Deniz tuzu da uygulandığı cilt bölgelerinde kan dolaşımını artırır. Bu, cildinize ve kafa derisine oksijen tedarikini hızlandırır. Bu sayede, daha hızlı saç büyümesine, daha fazla hacme ve daha sağlıklı bir kafa derisine sahip olacaksınız.


Saçınız için deniz tuzu nasıl hazırlanır ve uygulanır?

Malzemeler-2 ölçü şampuan-2 ila 3 yemek kaşığı deniz tuzu Öncelikle en sevdiğiniz şampuanından iki tutamı, düzgün bir şekilde temizlenip kurutulan küçük bir kaba dökmelisiniz. Şampuanla birlikte iki ila üç yemek kaşığı deniz tuzunu (saçınızın ne kadar yağlı olduğuna bağlı olarak) ekleyin ve tuz tamamen eriyene kadar iyice karıştırın.

Duşta, bu karışımın bir kısmını, saçlarınızı tamamen kaplayacak şekilde saçınıza uygulayın. Kafa derisine bu karışımla beş dakika kadar masaj yapın ve bir beş ila on dakika o şekilde bırakın. Sonra, saçlarınızı ılık su ile durulayın. Saç keselerini kapatmak için son bir soğuk suyla durulama yapmak genellikle iyi bir fikirdir. Son olarak, saçlarınızın iyileşmesine yardımcı olmak için bir nemlendirici krem uygulayın.


Bu işlemi haftada iki veya dört kez tekrarlayabilirsiniz. Bir ay sonra, bu özelliğin mükemmel sonuçlarını görmeye başlayacaksınız. Bu tekniği ara sıra kullanmanız önemlidir, çünkü çok sık yapmak saçınızın kurumasına neden olabilir. Kullanımı özellikle kafa derisinde fazla yağ bulunan kişiler için tavsiye edilir. Aynı şekilde, saçınızı her yıkadığınızda kullanmayın.


814bf633b1484292a5576529471ce1c3

Bir sonraki saç kesiminize ilham olacak kısa saçlı 20 ünlü

Kısa saç trendinin geri dönüşüyle birlikte saç kestirenlerin sayısı artış gösterse hala çok fazla kadın tereddüt ediyor. Ancak bazı Instagram ve Hollywood yıldızları var ki tereddütlerimizin boşuna olduğunu radikal saç stilleriyle kanıtlıyor. İşte bir sonraki saç kesiminize ilham olacak 20 ünlü isim.

Klasik sevenler için: Bob

Kısa saç kesimleri arasında en efsanesi şüphesiz bob. Saçını ilk kez kısa kullanacaklar için başlangıç olarak en iyi model. Bobun yüz şeklinize göre seçebileceğiniz çok fazla varyasyonu var. Yuvarlak ve kalp şeklinde yüzler için uzun, çene altına uzanan bob yüzü dengelemek için müthiş bir tercih. Özellikle konik kahküller veya perçemle çok havalı görünüyor. Uzun ve oval yüzler için ise keskin küt bob, çenenin görünümünü güçlendireceği için doğru tercih.

Alyssa Coscarelli

Kısa dalgalı saçlar + kahkül = Cool-kadın imajının formülü

Jourdan Dunn

Plaj dalgaları, Jourdan Dunn'ın orta uzunlukta bobuna doku ekliyor.

Lucy Boynton

Lucy Boynton'ın aksesuarlarla süslediği, rengarenk makyajıyla taçlandırdığı iddialı saç stilleri, kısa saçın da çeşitlendirilebileceğini gösteriyor.

Marianne Theodorsen

İddialı görüntüleri sevenler için bu küt ve pembe bob görüntüsü tarz bir tercih.

Pixie

Pixie, bob kesime oranla oldukça radikal bir saç kesimi. Cara Delevingne gibi asimetrik kahküllerle hareketlendirebileceğiniz bu saç kesimi ile asla sıkıcı görünemezsiniz. Yuvarlak yüzleri daha da yuvarlak göstereceği için eğer yuvarlak bir yüze sahipseniz yanda kullanacağınız kısa bir kahkül bunun olmasını engelleyecektir. Kalp şeklinde yüz şekli pixie kesim için oldukça uyumlu. Uzun yüzler için de yandan ayrılmış veya biraz dalgayla hareketlendirilmiş pixie yüzü genişleterek dengeyi sağlayacaktır.

Emilia Clarke

Emilia'nın yandan ayrılmış kahkülleri ve sıcak sarısı pixie kesimin kusursuz bir uygulaması.

Tia Ward

Bir tutam yumuşak kahkül ensenin kısalığını dengeliyor.

Zoe Kravitz

Zoe'nin var ile yok arası kahkülleri ve kısacık pixiesi adeta mükemmel pixienin beden bulmuş hali.

Zendaya

Yoğun kahkül ve sarı Zendaya'nın pixiesinde 70'ler havası yaratıyor.

Lob

Bobun omuz uzunluğundaki hali de diyebileceğimiz bob, kısa saça cesaret edemeyenler için oldukça güvenli bir tercih. Özellikle yaz aylarında saçınızdaki ağırlıktan kurtulmak için lob kesim düşünebilirsiniz.

Ashley Graham

Ashley'in yandan ayırdığı doğal dalgalı lob kesimi oldukça göz alıcı.

Sade

Sade, rahat stilini kısa perçemleriyle tamamlıyor.

Aria Di Bari

Aria'nın şık lobu havalı Fransız stilini tanımlıyor.

Margot Robbie

Kısa saç keskin hatlara sahip olmak zorunda değil. Margot Robbie gibi uçlarını dalgalarla yumuşatabilirsiniz.

3 numara

Kısa saçların en iddialısı, en cesuru, en ekstremi şüphesiz 3 numara. Sıfıra yakın bu kesim son yıllarda birkaç ünlüyle birlikte oldukça havalı bir seviyeye taşındı. Hatta öyle ki artık bu saç kesimi feminen bir hal aldı. Uzmanlara göre 3 numara en çok oval yüz tiplerine yakışıyor.

Adwoa Aboah

Adwoa, 3 numarayı en havalı taşıyan ünlülerden. Sözü genelde piercingleri ve makyajına bırakıyor.

Char Ellese

Char, 3 numaranın altında sıfıra yakın saç kesimiyle cüretkar stilini vurguluyor.

Kristen Stewart

Yumuşak kesimli, kırpık saçlarıyla Kristen oldukça fresh ve zarif görünüyor.

Marisa Martins

Marisa'nın minimalist stilinin tamamlayıcısı 3 numara saçları. Kırmızı ruj ise altın vuruş.

3d03627779be4ed081ed5ef6deb7806e

Jinekomasti nedir, sebepleri nelerdir?

Erkeklerde meme büyümesi olarak adlandırılan bir sorun olan jinekomasti sebepleri arasında birçok farklı etken yer alır. Fazla kilo, alkol ve kullanılan vücut geliştirme ilaçlarına bağlı biçimde ortaya çıkabilen jinekomasti, son yıllarda toplumda yüzde 65 oranında görülebilir bir sorun haline dönüşmüştür.Jinekomasti nedir, sebepleri nelerdir merak edenler için işinize yarar tüm bilgileri yazımızda topladık. İşte en sık görülen jinekomasti sebepleri..

Son yıllarda artan oranı ile ciddi bir sağlık sorununa dönüşen jinekomasti , erkeklerde görülen meme büyümesi hastalığıdır. Birçok farklı sebebe bağlı biçimde ortaya çıkabilen bu sağlık sorunu sanıldığı gibi yalnızca kiloya bağlı ortaya çıkmaz. Jinekomasti sebepleri arasında fazla alkol tüketimi, ilaçların yan etkisi gibi sebepler de yer alır. Jinekomasti nedir, sebepleri nelerdir çok daha fazla bilgi almak için yazımıza göz atabilir, günlük hayatınızı etkileyecek yan etkilerine karşı önlem alabilirsiniz.

Jinekomasti nedir?

Jinekomasti nedir, erkeklerde meme bezlerinde meydana gelen gelişme ve büyüme jinekomasti olarak adlandırılır. Normal bir değişim olarak görülen bu durum ergenlik döneminin yanı sıra çocukluk dönemi ve 60 yaş üstü kişilerde görülebilen bir sorundur. İki göğüste de görülebilen jinekomasti, birçok sebepten ortaya çıkabilir ve tüm sebepler için ayrı bir tedavi uygulamasına gerek yoktur. Tedavi için genellikle ilaç ve ameliyat gibi yöntemler tercih edilir.

Jinekomasti sebepleri nelerdir merak ediyorsanız yazımızın devamını okuyarak merak ettikleriniz hakkında bilgi alabilirsiniz.

Jinekomasti sebepleri nelerdir?

Jinekomasti sebepleri nelerdir, özellikle erkeklerin merak ettiği bir sorudur. Son yıllarda büyük bir oranda artış gösteren meme büyümesinin en doğru tanısı için meme bölgesinde herhangi bir büyüme görüldüğü anda en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması gerekir. Jinekomasti ile ilgili sorunlar için üroloji bölümü tercih edilmelidir. Doktor tarafından yapılacak muayene ve testler ile birlikte jinekomastinin hangi sebeplerden dolayı ortaya çıktığı anlaşılabilecektir.
Sık görülen jinekomasti sebepleri arasında şunlar yer alır:

-Alkol tüketimi,
-Vücut geliştirme amacıyla kullanılan ilaçların yan etkisi,
-Hormonal değişimler,
-Kilo almak,
-Tiroid bezi hastalıkları,
-Böbrek üstü bezi tümörleri,
-Bazı kanser türleri(karaciğer ve akciğer),
-Karaciğer sirozu,
-Antidepresan ve uyuştucu maddelerin uzun süreli kullanımı,
- Testesteron azlığına bağlı gelişen sağlık sorunları.

Jinekomasti belirtileri nelerdir?

Jinekomasti nedir merak ediyorsanız kendi kendinize yapacağınız bazı kontroller ile gözle görülür bu sağlık sorununu keşfedebilirsiniz. Jinekomasti sorununda görülür belirtiler aşağıda yer almaktadır, belirtilerin birkaçına sahipseniz en yakın sağlık kuruluşuna gitmeniz tavsiye edilir.

-Meme ucunda akıntı,
- Her iki memede görülen büyüme, genişleme
- Her iki memede görülen ağrı,şişlik
-Meme üzerinde yara ya da döküntü,
-Memelerde yumru, sertlik.

Jinekomasti tedavi yöntemleri nelerdir?

Jinekomasti tedavisi içi 3 farklı yöntem geliştirilmiştir. Tercih edebileceğiniz bu tedavi yöntemleri arasında ilaç ile tedavi, liposuction cerrahi yöntem ve lazer, vazer liposuction yöntemleri yer alır.

1-İlaç ile tedavi

İlaç ile tedavi yapılmadan önce jinekomasti sebepleri araştırılır. Ergenlik dönemine ya da belirli bir hastalığa bağlı oluşan meme büyümesi sorunlarında ilaç ile tedavi yeterli olmaktadır. Kullanılan ilaç tedavisinde asıl amaç vücuttaki östrojen seviyesini düşürmektir. Bu amaçla testesteron, tamoksifen ve clomifen gibi ilaçlar kullanılmaktadır.

2-Liposuction ile cerrahi tedavi

Jinekomasti sorunundan tamamen kurtulmak istiyorsanız en iyi yöntem cerrahi tedavi yöntemi olacaktır. Cerrahi tedavi yönteminde öncelikle meme kontrol edilir; memede yağ dokusu fazla ise liposuction yöntemi kullanılmaktadır. Memede yağ dokusu değil meme dokusu fazla ise bu durumda direk cerrahi yöntem tercih edilir. Yapılacak tedavi işlemi hastane koşullarında yapılmaktadır.Jinekomatsi ameliyatı ağrısız ve oldukça kolay bir ameliyattır. Jinekomasti nedir, sebepleri nelerdir öğrenerek uygun tedavi yöntemi hakkında da bilgi edinebilirsiniz.

3-Lazer ve vazer liposection tedavi yöntemi

Jinekomasti hastalarının tercih edebileceği diğer bir tedavi yöntemi ise lazer ve vazer liposection yöntemidir.Günümüz teknolojisinden faydalanılarak geliştirilen bu yöntemler ile çok daha estetik bir sonuç elde edilmektedir. Herhangi bir yara iziniz olsun istemiyorsanız diğerlerine göre daha pahalı olan bu yöntemi tercih etmeniz gerekmektedir.

Ameliyat sonrası dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?

Jinekomatsi ameliyatı sonrasında korse kullanımı ile meme dokusunun yerini sağlamlaştırabilirsiniz. Baskılayıcı bir korseyi ameliyat sonrasında 4 hafta süresi ile takmanız tavsiye edilir. Ameliyat sonrası görülen semptomlar birkaç ay boyunca devam edebilir. Bu durum normaldir. Ameliyat sonrasında meme büyümesi sorunu genellikle bir daha tekrar etmez. İz kalmaması için ise lazer ve vazer liposection yöntemi tercih edilir.

06a6233b604c4942865f9f0c51f00067

Rahmin iyi huylu hastalıkları nelerdir?

Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Filiz Tosun Çataklı rahmin iyi huylu hastalıklarını açıkladı ve önemli bilgiler verdi.

PembeNar Özel

Endometritis

Endometritis her abortus (düşük) ve doğumdan sonra belli ölçülerde meydana gelen bir tablodur. Ancak servikal drenaj yeterliyse ve miyometrium bakteriler tarafından tutulmazsa rahim içi üç veya dört gün içinde tekrar steril bir ortam haline gelir. Erken membran rüptürü (doğum öncesi suyun erken gelmesi) , sezeryan ile doğum , servisitis ve vaginitis, anemi ve düşük sosyo-ekonomik düzey gibi nedenler doğum sonrası endometrit riskini arttıran faktörlerdir. Akut endometritislerde yumuşak, hassas bir rahim ve yüksek ateş endometritisin en belirgin bulgularıdır.

Loşi (lohusalık akıntısı) kötü kokulu olabilir. Hastalığın ağır şekillerinde karında hassasiyet , hipotansiyon ve hatta sepsis bulguları görülebilir. Puerperal (lohusalık) endometritisten sorumlu mikroorganizmalar, sıklıkla anaerobik streptokoklar, gram-negatif koliformlar ve Bacteroides türleridir. Klamidya ve Mikoplazma türlerinin de önemli bir oranda yer aldığı , ancak kültürlerinin zor olması nedeniyle her zaman tanı koyulamadığı düşünülmektedir. Gonokoklarda nadir olmayarak sorumlu etkenler arasında yeralır.

Endometritis kronik ve nonspesifik bir tablo gösterilebilir. Bu durum daha çok menopoz sonrası sonrası görülür (primer kronik endometritis) , ancak adet gören kronik endometritisli kadınlar da görülür.Yabancı cisme bağlı da olabilir. Kronik endometritis çok uzun süre devam ederse bu durum dokudaki beslenme bozukluğuna neden olarak dokuyu atrofiye götürebilir.
Menopoz sonrası bu tip atrofik endometriumlar postmenopozik kanamalara neden olabilirler. Özellikle akut endometritislerde tedavi olarak damar yolundan (intravenöz) yüksek dozda antibiotik verilir. Endometrit tedavisinde ful küretajın yeri yoktur. Postmenopozik devamlı kanama yapan kronik vakalarda histerektomi önerilir.

Piyometrium

Servikal kanalın herhangi bir nedenle tıkanarak rahimin normal drenajına izin vermediği durumlarda rahim içi iltihablı sıvıyla dolarak genişleyebilir. Piyometrium adı verilen bu tablo daha çok yaşlı kadınlarda görülür. Serviksten veya rahim alt kısmından kaynaklanan bir tümörün drenajı önleyerek piyometriuma yol açabileceği unutulmamalı ve kanser, özellikle postmenopozal dönemdeki kadınlarda endometrium kanseri ekarte edilmelidir.

Piyometriumun tedavisi drenajdır. Bu işlem anestezi altında yapılmalıdır. Tekrarlanan tedavilere rağmen geçmeyen piyometriumlarda histerektomi önerilebilinir.

Sizin İçin SeçtiklerimizVikings: Free Online GameBu oyun can sıkıntısını sonsuza kadar bitiriyor!Vikings: Free Online GameDesert Order (Strateji Oyunu)Bir uçak seç ve bu Oyunu 2 Dakika oynaDesert Order (Strateji Oyunu)Quasar İstanbulİstanbul'un Kalbinde Quasar İstanbul İle Yeriniz Hazır!Quasar İstanbulTaboola'danTaboola'dan 366a33bd1e6945179f93f1de6f10d807

15 Aralık 2019 Pazar

Kas ağrılarına ve kayıplarına ballı çözüm

35 yıllık üretici ve Balın Gurmesi Ahmet Bağran Aksoy, " İşlem görmemiş ham balı düzenli tükettiğinizde günden güne enerjinizin arttığını göreceksiniz. Sağlık ve formda bir yaşam için, spor yapan ve yoğun aktivitesi olanlara ham bal; vücuda kısa sürede etki ederek kas liflerinin gerilmesi ve yırtılması gibi sorunlar ortaya çıkmadan egzersiz sürecinizdeki aşınmaları önlüyor." şeklinde açıklamalarda bulundu.

Yaz aylarının yaklaştığı ve spor salonlarının dolduğu şu dönemde metabolizmamızı hızlandırmak, kaslarımızın yorulmadan verimli çalışmasını sağlamak için çok güçlü bir antioksidan ve enerji kaynağı olan ham balı düzenli tüketmenin oldukça önemli olduğunu söyleyen Balın Gurmesi Ahmet Bağran Aksoy, "Her ne kadar egzersiz yapmak kasları geliştirse de egzersiz sürecinde kas inşa edilirken, kas liflerinin gerilmesi, aşınması ve yırtılması gibi sorunlar ortaya çıkıyor.Bu yüzden vücutlarını geliştirmek isteyen kişiler, her zaman kasları iyileştiren besinlere ihtiyaç duyar. Ham bal, vücuda kısa bir sürede etki ederek enerji düzeyini artırır ve egzersiz sürecinde oluşan aşınmaların da önüne geçer." dedi.


Spor yapanların enerji kaynağı ham bal

Pastörizasyon işlemi görmemiş ham bal tüketiminin önemi hakkında bilgiler veren Etabal Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bağran Aksoy, "Ham bal, kas yorgunluklarının ve ağrılarının giderilmesinde faydalı olmakla beraber kas gelişmesinde de çok katkısı vardır. Sporcular genellikle balın faydalarından yararlanır çünkü dayanıklılığı arttırır ve enerji verir. Bunun yanı sıra bal, kasların geri kazanımı için önemli olan B1, B2, B3, B5 ve C vitaminlerini içerir. Balda bu vitaminler sadece küçük miktarlarda bulunsa da, bu yiyeceğin metabolizmayı iyileştirme potansiyeli vardır." diyor.

Vücuttaki direnci artırıyor, yağ yakımına yardımcı oluyor

Ham bal, vücudun günlük ihtiyacı olan vitamin ve mineralleri tek başına yüzde 40 oranda karşılıyor. Bu sayede vücut direncinizi artırarak vücudun maruz kaldığı deformeleri kısa sürede yeniliyor.

Spor yaparken vücudundaki yağı yakmak isteyenlere öneride bulunan Balın Gurmesi Ahmet Bağran Aksoy, "Spor esnasında, 1 litre suya 1-2 tatlı kaşığı bal ve limon karışımı kan şekerimizin düşmesini engeller, daha çok yağ yakmamıza yardımcı olur ve kas kaybetmemizi büyük ölçüde önler.


Böylece spor sonrası kas kaybına bağlı yorgunluklar ortadan kalkar ve vücut direncinizi artırır" ayrıca Aksoy, " Ham bal çok etkili bir doğal antioksidandır. Onu tüketerek, vücudunuzun savunma sistemine ve hücrelerinizin yenilenmesine katkıda bulunmuş olursunuz.


c19b2ebf1089490b92e20be88cc6010e

Bahis bağımlılığı için en büyük tehlike: Canlı bahis

Ülkemizde bağımlılık alanındaki çalışmaları ile tanınan Psikiyatrist Prof. Dr. Kültegin Ögel, online kumar oynama popülaritesinin son 10 yılda belirgin bir şekilde arttığını ve önümüzdeki yıllarda da büyümeye devam edeceğini belirtiyor.

Bahis bağımlılığı nedir?

Kumar, küresel düzeyde giderek artarken beraberinde bireysel ve toplumsal düzeyde ekonomik, sağlık ve sosyal sorunları da getirmektedir. Teknolojik gelişmeler kumarın oynandığı platformları değiştirmiş ve kumarı online bir aktivite haline getirmiştir. Online kumar pazarı kumarhaneler ve bahis dükkanları gibi kara tabanlı kumardan daha hızlı bir şekilde yılda %10 büyümektedir.

Canlı bahis nedir?

Uzm. Psikolog, Bağımlılık Danışmanı Kinyas Tekin; canlı bahis ile ilgili şunları ifade etti;

"Canlı bahis, başlamış ancak henüz bitmemiş bir etkinliğe yapılan bahis anlamına geliyor. Canlı bahiste kumarbazlar, bir etkinlik başladıktan sonra bahis oynamaya devam etme seçeneğine sahiptir ve bahisçiler, bahis oranlarını etkinliğin ilerlemesine bağlı olarak uyarlama seçeneğine sahiptir."

Tekin'e göre canlı bahis sayesinde, spor başladıktan sonra; kim gol atar, kaç gol farkı olur, topu taca kim atar, korner kimin olur, hangi kartı kim alır, hangi dakikalar arasında gol olur, toplam kaç gol olur, toplam korner sayısı, oynama yüzdesi, şu dakikalar arasında beraberlik tahmini, karşılıklı gol var / yok, ilk yarı sonuçları, tek maça oynama, tehlikeli atak, isabetli şut sayısı, kaç skorla biter gibi çok farklı seçeneğe ve kişinin her an bahis yapmasına olanak sağladığı için riskler teşkil ettiğini belirtti. Bununla beraber müsabaka içinde bu seçeneklere yapılan bahis oranları sürekli değişmekte ve karşılaşma sonuna doğru bahisler gittikçe artmaktadır. Canlı bahis ile yaratılan bu dinamik yapı sayesinde kişi sürekli bahis oynamaya devam edebilmektedir.

Canlı bahis neden tehlikedir?

Prof. Dr. Kültegin Ögel, canlı bahisin tehlikelerini şu şekilde ifade etmektedir;

"Canlı bahiste hissetme veya sezgilerin daha çok kazandıracağı iddia edilir. Oysa bahis bağımlılığında hisler ve sezgiler bahis sonuçlarını etkilememektedir. Aksine canlı bahiste bu kadar çok değişkenin olması kişinin karar verme süreçlerini olumsuz etkilemekte ve daha fazla kaybetmesine neden olmaktadır.

Canlı bahis sayesinde müsabaka başında bahis yapmak yerine başladıktan sonra gidişata göre bahis yapmanın bir avantaj olabileceği iddia edilir. Bahis bağımlılığında unutulmaması gereken bir faktörde beynin zamanla bahis yapılan para miktarına ve süreye tolerans geliştirmesidir. Bu nedenle bahis yapan kişiler giderek daha yüksek miktarda para ve daha kısa sürede sonuç alabileceği bahisler yapıyor olacak. Kayıpların daha fazla olmasına neden olabilir.

Canlı bahis ile daha fazla eğlence sunduğu iddia edilmektedir, oysa bahis oynarken beynin sürekli heyecan yaşaması bağımlılığa yatkınlığı arttırmaktadır. Çünkü bağımlılık nöroadaptasyon ile oluşan bir hastalıktır. Bahis bağımlılığında önemli sorunlardan biri olan "oynamaya devam edersem şansın bana döneceği" şeklindeki düşünce hataları için sürekli bahis yapacak seçeneklerin olması yüksek risk oluşturmaktadır."

Canlı bahis nasıl cazip hale getiriliyor?

Online bahis oynatan siteler çeşitli promosyonlarla ve manipülasyonlarla bahis oynayan kişileri sürekli oyunda tutmaya çalışmaktadır. En sık kullanılan yöntemler, ücretsiz bonuslar, daha iyi bahis teklifleri, zaman sınırlı teklifler, kazanılan miktarı hemen çekme teklifleri, bahiste kalmaya yönelik kumar reklamları ve bildirimler, kazanacağını düşündürme, bunun için tetikleme ve teşvik etme, planlanandan daha fazla harcama yapma ve kumardan uzak durmayı baltalama gibi teknik ve manipülasyonlar kullanmaktadırlar.

Bağımlılık Danışmanı Sayın Tekin'e göre; kişinin finansal destek bulma arayışı devam ederken tehlikeler de artmaktadır. Çeşitli uygulamalarla (app) kumar veya canlı bahis oynatan bazı kişilerin sunduğu finansal destekler devreye girdiğinde kişi içinden çıkılmaz bir girdaba girmiş olmaktadır. Bahisçi adına açılan hesap sayesinde kişi istediği kadar bahis oynayabilmektedir. Haftalık ödemeler şeklinde kişinin ödeme yapması beklenmekte ve ödeme gelmediğinde çeşitli yaptırımlar devreye girmektedir. Tefecilere olan borcun ödenmediği her hafta katlanması ödemeyi daha da zorlaştırmaktadır. Gelmeyen ödemeler ikinci aşamada aileden bahisçiyi tehdit etme yoluyla alınmaya çalışılmaktadır. Aile ödeme yapamadığında bahisçiye karşı fiziksel şiddetle başlayan ve silahla yaralamaya kadar giden bir süreç izlenebilmektedir. Bir şekilde yapılan ödemeler sonrası bahisçiye aynı olanaklar yine sağlanmakta ve kısır döngü devam etmektedir.

Ne yapılmalıdır?

Uzm. Psikolog, Bağımlılık Danışmanı Kinyas Tekin, neler yapılması gerektiği ile ilgili şunları ifade etmiştir;

Kumarın her türünün risk teşkil ettiği bilinmelidir. Kumar türleri içinde canlı bahis sunduğu sürekli ve çeşitli seçeneklerle kumar bağımlılığı için daha büyük riskler teşkil etmektedir. Canlı bahis bu özellikleri bilinerek oynanmalı ve problem yaratmaya başladığında destek alınmalıdır. Bahis, bağımlılık aşamasında ise profesyonel bir ekipten destek alınmalıdır. Kişi, aile ve tedavi ekibi koordine bir şekilde çalışarak bahis bağımlılığından kurtulmanızı sağlayabilir. Tek başınıza bu sorunla baş etmeye çalışmanız problemlerin artmasına neden olabilir.

Sizin İçin SeçtiklerimizVikings: Free Online GameBu oyun can sıkıntısını sonsuza kadar bitiriyor!Vikings: Free Online GameDesert Order (Strateji Oyunu)Bir uçak seç ve bu Oyunu 2 Dakika oynaDesert Order (Strateji Oyunu)ABD Göç HizmetleriYeni hayatınızı Amerika'da başlatın!ABD Göç HizmetleriTaboola'danTaboola'dan 3ee42232335d4dae9690843fd7b67508

13 Aralık 2019 Cuma

Bakımlı ellerin sırrı akrilik tırnak

Tırnaklarda bu sezon akrilik moda! Peki akrilik tırnak nedir? Akrilik tırnak nasıl yapılır? İşte cevabı...



Tırnaklarda bu sezon akrilik moda! Peki akrilik tırnak nedir? Akrilik tırnak nasıl yapılır? İşte cevabı...
Güzellik sektörü her geçen gün yeni bir teknoloji ile karşımıza çıkıyor. Kirpikler, kaşlar derken güzelliğinizi tamamlayacak olan tırnaklar için şimdi akrilik tırnak modası var.
 
Akrilik tırnak nedir?
Bir çeşit protez tırnak uygulamasıdır. Genellikle güzellik salonlarında bir profesyonel yardımıyla uygulansa da biraz sabır ve özveri ile evde kendi kendinize de uygulayabileceğiniz bir işlem. Takma tırnaklar günübirlik kullaılabilirken protez tırnaklar düzenli bakıldığında altı aya kadar kalıcılık gösterebilir. Uygulama sırasında özel bir toz ve sıvı kullanılır. Bu protezi tercih etme sebebi genellikle diğer protez tırnaklara göre daha uzun dayanmasından kaynaklanır. Sürülen ojelerin daha kalıcı olması da akrilik tırnağın artılarından. Kolay kolay kırılmayan istediğiniz uzunlukta tırnaklar elde edebilirsiniz.
 
 
Akrilik tırnak nasıl uygulanır?
 
Akrilik tırnak için gereken malzemeler:
Plastik tırnak ucu
Tırnak yapıştırıcı
Tırnak makası ve törpü
Likit akrilik
Toz akrilik
Kütikül yağı
Akrilik tırnak fırçası
Tırnak temizleyici

 
Öncelikle tırnakların işlem için hazır hale getirilmesi gerekir. Eğer tırnaklarda oje varsa mutlaka temizlenmeli ve bir törpü ile matlaştırılmalı ve tırnaklar mümkünse kısacık kesilmeli. Kütikül yağı ile yumuşatılan tırnaklar itilerek tırnak kenarlarında temiz bir görüntü sağlanır. Tırnaklarını uzun kullanmak isteyenler için plastik tırnak ucu şablonları tırnak altına yerleştirilir ve karıştırılan akrilik toz ve sıvı yavaşça tırnağa uygulanır. Uygulama tamamlandıktan sonra tırnak steril bir sıvı ile temizlenir, alkol en etkili çözümü verecektir. Daha kalıcı ve uzun ömürlü olması için üzerine şeffaf oje sürülür. Uygulama bitikten sonra akriliğin kuruması ve yerleşmesini beklemek gerekir. Ortalama 3 haftada bir bakım gerektiren bir işlemdir.
 
Akrilik tırnak nasıl çıkarılır?
Eğer bir salonda uygulamayı yaptırdıysanız mümkünse çıkarma işlemi için gene uygulamanın yapıldığı salona gidip tırnaklarınızı çıkarttırabilirsiniz. Eğer evde kendiniz yaptıysanız tırnağın üzerindeki parlaklık gidene kadar akrilik törpüsü ile törpüleyin. Aseton oranı yüksek olan oje çıkarıcınızı parça parça pamuklara dökdükten sonra tırnaklarınızın üzerine tek tek kapatıp folyo ile sarın ve ortalama yarım saat kadar bekletin. Pamukları çıkardığınızda hala akrilik çıkmadıysa aynı işlemleri tekrar uygulayın. Akrilikten tamamen kurtulduktan sonra tırnaklarınızın nemlendiriciler ve oje sertleştiriciler ile 1-2 hafta içinde kendine geldiğini göreceksiniz.
 



3ba5e6031d504789ab6cccb553886a8e

2018 yaz sezonu pareo modelleri

2018 yazında bu pareolar büyük beğeni toplayacak!

Penti siyah basic kaftan 66.60 TL


Kom ibiza elbise 199.00 TL


Penti baskılı flower kimono 79.93 TL


Kom klas gri elbise 179.00 TL


Penti kırık beyaz diamond kaftan 93.27 TL


Trendyol beyaz beach baskılı pareo 75.91 TL


Boyner mavi beyaz pareo 69.90 TL


Kom wıona sarı elbise 109.00 TL


Trendyol pudra pareo 29.99 TL


Boyner detaylı pareo 69.90 TL


Trendyol desenli uzun pareo 169.00 TL


Boyner bonesta pareo 219.90 TL


Morhipo fileli tunik pareo 109.95 TL


Trendyol saks mavi pareo 24.99 TL


Tchibo fonksiyonel pareo 19.95 TL


Morhipo uzun pareo 129.95 TL


Loya yelek pareo 14.99 TL


Beymen clover canyon 769. 00 TL


Morhipo miorre pareo 60.99 TL


Loya siyah yelek pareo 14.99 TL


Beymen dıza gabo pareo 485.00 TL


00502a8d662f45599edf91eb9a25fbeb